YAN SANAYİ SENDİKAİÇİN KAYGILANMASIN
Genel Sekreterimiz Yücel Yücel; TAYSAD 35. Olağan Genel Kurulu’na katıldı, Yücel burada yaptığı konuşmasında “yan sanayinin sendikalaşma konusuna kaygı ile değil saygı ile bakması gerekir” dedi.
Genel sekreterimiz Yücel Yücel; 7 Mart’ta TAYSAD’ın 35. Olağan Genel Kurulu’na katıldı.
Yücel Yücel Genel Kurul’da yaptığı konuşmasında sendikaların ve Türk Metal’in sendikacılık anlayışının ne kadar önemli ve değerli olduğuna vurgu yaptı. “Demokrasinin bu ülke için, bu ülkede yaşayan insanlar ve kendimiz için bir gereklilik olarak kabul ediyorsak demokrasinin en temel unsuru olan örgütlenme özgürlüğüne de kaygı yerine saygı ile yaklaşmalıyız” diyen Yücel; “Biz, otomotiv ana ve yan sanayide yetkili tek sendika olarak, yan sanayi işyerlerinin rekabet gücünü koruması için, sendikal gücümüzün elverdiği her desteği sağlıyoruz, sağlamaya devam ediyoruz” dedi.
Türkiye’de işverenlerin bir bölümü sendika adını duyunca kaygılanmakta ve bu nedenle sendika kavramına ve kurumuna karşı olabildiği kadar mesafeli durmaktadır diyerek bu sendika kavramına olan olumsuz ön yargıyı eleştiren Yücel; bu kaygının yersiz olduğunu TAYSAD genel kurulu üyelerine ve misafirlere hatırlattı.
Genel sekreterimiz Yücel Yücel konuşmasına şu şekilde devam etti:
Demokrasinin bu ülke için, bu ülkede yaşayan insanlar ve kendimiz için bir gereklilik olarak kabul ediyorsak eğer, demokrasinin en temel unsuru olan örgütlenme özgürlüğüne de kaygı yerine saygı ile yaklaşmalıyız.
Biz, otomotiv ana ve yan sanayide yetkili bir sendika olarak, bugüne kadar yakmadan, yıkmadan, kırmadan sendikacılık yaptık…
Eğer bugün Türk sanayi iyi bir noktaya gelmiş ise, bunda otomotivde yetkili tek sendika olarak bizim de payımız olduğu muhakkaktır. Biz, işverenleri insana sevgi, emeğe saygı duyan bir ortamda buluşmaya, birleşmeye davet ediyoruz..
Bu anlayış ortaklığını gerçekleştirdiğimiz takdirde, niyetimizin üretmek, kazanmak, kazandırmak olduğunu söylüyoruz. Dolayısıyla böyle bir anlayışın, işyerlerinde örgütlenmesini kaygı verici bulmak yerine, bilakis çalışanların örgütlenmesini desteklemek, sadece insani bir hakkın kullanılmasına destek vermek olmayacak, aynı zamanda Türk demokrasisine katkıda bulunmayı sağlayacaktır.
Bu sene işveren sendikası MESS ile sözleşme görüşmelerine başlamış bulunuyoruz. Ne yazık ki ücret zamlarında anlaşamadık ve uyuşmazlık zaptını tuttuk.. Üstüne basa basa söylemek isterim ki, bu uyuşmazlığını sebebi biz değiliz. Bizim istediğimiz zam oranına karşılık, hakaret anlamında bir teklif getirmeleri, temsil ettikleri işverenler açısından olumlu bulunabilir.. Ama biz, bize sundukları teklifin iyiniyetten ve anlayıştan uzak olduğunu düşünüyoruz.. Dolayısıyla bir grev sürecine girmiş bulunuyoruz.
Umarım otomotiv ana ve yan sanayideki işveren ve sanayiciler, bu konuda işveren sendikasını uyarır ve makul bir çizgiye gelmelerini sağlar. Aksi takdirde üzülerek söyleyim ki gerek ana gerekse yan sanayiyi zor günler beklemektedir. Biz, otomotivde ana ve yan sanayi işyerlerimizin başarılarından mutluluk duyuyoruz. İşçilerimiz de bundan mutluluk duyuyor..
O zaman üreten işçinin, kazandıran işçinin kazanması için biraz da işverenlerin elini taşın altına koyması gerekiyor..Ya ellerini taşın altına koyacaklar, ya da sektörü…Karar onların…
Hepinize beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ediyor, genel kurulunuz ülkemiz ve sanayimiz için hayırlı sonuçlara vesile olmasını dileyerek, saygılar sunuyorum…
