TÜRK METAL ABD’DE
Her yıl ABD’de yapılan Kadın Sendikacılar İçin Yaz Okulu Programı’na bu yıl Türk Metal’den de katılım sağlandı.
ABD Seattle Washington Üniversitesi Emek Eğitimi ve Araştırma Merkezi ev sahipliğinde 25-29 Haziran 2013 tarihleri arasında yapılan 32. Geleneksel Kadın Sendikacılar İçin Yaz Okulu programına Beylikdüzü Arçelik Elektronik İş yeri temsilcimiz Nurten Çelik ve Siemens iş yerinde çalışan üyelerimizden Yasemin Uçar katıldı.
32 yıldır geleneksel olarak ABD ve Kanada’dan sendikalardan yaklaşık iki yüz kadın çalışanın katıldığı program, Toplu Sözleşme, Stratejik Örgütlenme Kampanyaları, Örgütlenme, İş Kanunu, Emeğin Gündemi: İktidar ve Hesap Verilebilirlik başlıklı temel derslerin yanı sıra Genç İşçilerin Örgütlenmesi, Çalışanlar İçin Ekonomi, Kadın Emek Tarihi, Sendika Lideri Olmak Ne Kadar Zor, Medyayı Kullanmak, Geleneksel Olmayan İstihdamda Kadınlar konulu çalıştaylar ile desteklendi. Eğitimcilerinin ABD’deki üniversitelerin Emek Çalışmaları ve Araştırma Merkezleri öğretim görevlileri ile sendika uzmanlarından oluşan programın sonunda Washington Eyaleti Çalışma Konseyi Mali Sekreteri Lyyne Dodson’un ana konuşmacı olarak katıldığı bir törenle programı tamamlayan katılımcılara sertifikaları verildi.
Washington Üniversitesi Sosyoloji Bölümü doktora öğrencisi Ayşe Toksöz’ün çeviri desteği ile örgütlenme dersini tamamlayan üyelerimiz de sertifikalarını aldılar.
Program sırasında sendikamızın örgütlenme kampanyaları ile BMC işçilerinin mücadelesini anlatan İngilizce seslendirmeli ve altyazılı kısa film gösterildi. Kanada BCGEU, Hükümet Hizmet Çalışanları Sendikası Başkan Yardımcısı Lorene Oikava’nın önerisi üzerine film Kasım ayında Kanada’da yapılacak uluslararası işçi filmleri festivalinde gösterilecek.
Yasemin Uçar -İstanbul Anadolu Yakası şubesi - Siemens
“Derslerde eğitmenlerden çok bizlerin derslere dahil edilmesi, soru - cevap şeklinde fikir alışverişinde bulunulması, eğitimi tek düzelikten çıkarıp daha keyifli bir hale getirdi.
Katıldığım derslerden ve görüştüğüm kişilerden elde ettiğim izlenimlerime göre Amerika’daki işçi mücadelesi Türkiye'ye oranla çok daha alt seviyede. Amerika dünyanın en zengin ülkelerinden birisi olabilir ama gelir dağılımının en eşitsiz olduğu ülkelerden birisi. Bu yüzden işçiler ekonomik eşitsizliğe karşı, işçi liderlerinin daha duyarlı ve tepkili olmaları gerektiğini düşünüyorlar.
Derslerde üzerinde durulan konular arasında kadınların emek hareketi, kadınların hak mücadelesi, sendikada ya da iş yerlerinde kadınların karşılaştıkları zorluklar ve bunlara karşı gösterilen mücadeleler ve renk ayrımcılığı. Siyahların iş yerlerinde dışlandığı, daha kötü ve zor koşullarda çalıştırıldığı, bundan dolayı da siyahların tepkili oldukları görülüyor. Ayrıca erkek işçiler, kadın işçilerin işlerini ellerinden alacakları gibi bir tasa içindele. Bu tür sorunların sıkça yaşandığını ve aynı sorunların bizim ülkemizde yaşanıp yaşanmadığı sorusu üzerine ''bizde emeğin cinsiyeti olmaz'' diyerek katılımcılara ve eğitim verenleri ülkemiz hakkında daha net bilgi sahibi olmalarını sağladık.
Ülkeler arasında da kadınların sendikadaki rolünün daha aktif, daha etkin olması gerektiğini, bunun için hep birlikte dayanışma içinde olmamız gerektiğini belirtildi. Bu eğitimin bir olumlu tarafı da ülkemizin ve sendikamız Türk Metal’in verdiği eğitimlerle, çok gelişmiş bir ülke olan ABD’deki eğitimi, ayrıca katılımcıların aktardığı bilgiler ışığında diğer ülkelerdeki anlayış ve uygulamaları karşılaştırma imkânımız sağlanmış oldu. Eğitimlerden sonra bu konularda ülkemizin diğer pek çok ülkeden daha ilerde olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Bu nedenlerden dolayı bu program vesilesi ile verilen eğitimlerin benim için çok faydalı olduğunu belirtmek istiyorum. Başta Genel Başkanımız Pevrul Kavlak olmak üzere Türk Metal ailesine teşekkür ediyorum.
Nurten Çelin Yüksek – İstanbul 1 Nolu Şube – Beylikdüzü Arçelik Elektronik
“13 yıllık Arçelik Elektronik’teki çalışma yaşamımda 10 yıldır İşyeri sendika temsilcisiyim. Washington Üniversitesi’nde almış olduğumuz bir haftalık eğitimde uyguladıkları yöntem bizim bu zaman kadar gördüklerimizden biraz farklıydı. Eğitmenin yanı sıra çok farklı yerlerden katılım olduğu için katılımcılardan da çok fazla bilgi edindik. Çünkü çalışma hayatı sorunlarına katılımcıların çözüm bulması isteniyordu. Bu da bizlerin derse olan ilgisini arttırıyordu. Eğitimde bizlerin yanı sıra Kanada’dan ve Amerika’nın birçok eyaletinden gelen sendikacı ve sendikalı kadın çalışanlar vardı. Eğitimin başladığı ilk günden itibaren bizlere ilgi çok fazlaydı. Türkiye’deki sendikal yaşam ve çalışma hayatı merak ediyorlardı. Türk Metal Sendikası’nın yapmış olduğu toplu sözleşmelerden, sosyal faaliyetlerden ve işyerlerinde yapılan uygulamalardan bahsettiğimizde Türkiye ve sendikamız hakkında çok olumlu bir kanaate sahip oldular. Türk Metal’in faaliyetleri ve hizmetlerinin kendi sendikalarına nazaran çok ilerde olduğunu ifade ettiklerinde biz de böyle bir geri dönüşten mutlu olduk.
Biz Türkiye’deki ve Türk metal’in örgütlü bulunduğu işyerlerindeki durumu anlattıktan sonra onlar da kendi ülkelerindeki ve iş yerlerindeki durumu anlattılar. İfade ettiklerine göre Çalışma saatleri çok fazla ama Amerikalılar bunu kabullenmişler. Çünkü işsiz kalma tehdidi var. İşlerini kaybettiklerinde tekrar iş bulma şansları az. Bahsedilen yerin Amerika olmasıyla bizim onları şaşırttığımız gibi onlar da bizleri şaşırttı. Amerikalı çalışanlarla konuştuğumuzda sendikamızın bizlere sağladığı imkânların birçoğunun onlarda olmadığını gördük. Oradaki üyeler hem sosyal hizmet ve imkânlar açısından hem de ücretler anlamında sendikamızı çok geriden takip ediyorlardı. Onların deneyimlerinden bir şeyler öğrenmek ve bizim paylaştıklarımızdan onlara bir şey katabilmek güzeldi. Bizler için çok verimli bir eğitimdi. Dilerim uluslararası boyutta bu tür eğitimler devam eder. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’a ve tüm Türk Metal ailesine teşekkürler.
