İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBEMİZİN 6. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANDI
İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBEMİZİN 6. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANDI

İstanbul Anadolu Yakası Şubemizin 6. Olağan Genel Kurulu 18 Ekim 2025 Cumartesi günü Genel Başkanımız Uysal Altundağ’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Genel Kurulu yönetecek Divan Heyeti’nin teşekkülü ile başlayan genel kurulda, Divan Başkanlığına Genel Başkanımız Uysal Altundağ, Divan Başkan Vekilliklerine Genel Başkan Yardımcımız Mürsel Öcal ve Genel Sekreterimiz Taliphan Kıymaz, Divan Katip üyeliklerine ise Ford Otomotiv işyeri delegesi Murat Gülmez ve Birinci Otomotiv işyeri delegesi Yudum Yaylak seçildi.

Divan Başkanı olarak Genel Kurulun açılış konuşmasını yapan Genel Başkanımız Uysal Altundağ’ın konuşmasının tam metni:

Değerli arkadaşlarım, bugün bir ferdi olmaktan onur duyduğumuz Türk Metal’i bir avuç yiğit, cesur, kararlı insan kurdu. Onlar büyük bir kavganın içine girdiler. Çok zor şartlar altında mücadele ettiler. Ancak bir an olsun geri dönmeyi, bırakmayı, terk etmeyi düşünmediler. Onlar bu yola çıkarken ailelerini, sevdiklerini geride bırakıp gemileri yakıp yola çıktılar. Kimdi onlar? Onlar bizim yolumuzu açanlardı. Onlar, kalbi Türkiye için atanlar, ay yıldızlı bayrağa sevdalılardı. Onlar, işine, işyerine namusu gibi sahip çıkanlardı. Onlar, çarkları döndürenler, bacaları tüttürenlerdi. Biz, onlara çok şey borçluyuz. Onlar bize bu kutsal emaneti bıraktılar. Onlara selam olsun. Sizlere selam olsun. Ülkemizin dört bir yanında “İyi ki Türk Metalliyim” diyen, “Türk Metal nerede, biz oradayız.” diyen yüzbinlere selam olsun.

Değerli kardeşlerim, bizim onların bize devrettiği Türk Metal bayrağını yukarı, daha yukarı taşımak, bu bayrağa sonuna kadar sahip çıkmak gibi bir görevimiz var. Çünkü Türk Metalli olmak budur. Biz buyuz, böyleyiz. İşyerimizi evimiz biliriz. Çalıştığımız işyerinin başarılı olması bizi sevindirir. O başarıda payımız varsa mutlu oluruz. Şundan eminim ki ülkemiz sanayisinin başarısı bu salondaki kardeşlerimin başarısıdır. Ana sanayisiyle, yan sanayisiyle emek verenlerin, alın teri döken bütün emekçilerin başarısıdır. İşyerlerimizde sıkılan her vidada, bağlanan her kabloda, takılan her parçada, vurulan her çekiç darbesinde siz varsınız. Bu başarının arkasında bizim aslanlarımız, Türk Metalciler var. Siz varsınız. Çarkları döndürenler, bacaları tüttürenler… Sizler, bizim gururumuz, bu ülkenin onurusunuz. Hepinizle gurur duyuyorum.

Dostlarım, katıldığım her genel kurul, temsilciler meclisi toplantıları, sizlerle buluştuğum her ortam bana büyük bir coşku, büyük bir heyecan, hepsinden de önemlisi büyük bir umut veriyor. Bu coşku, bu heyecan, bu umut çıkacağımız yeni bir yolculuğun, vereceğimiz kutlu bir mücadelenin arifesinde bana güç veriyor, moral veriyor. Sizleri gördükçe heyecanınızı, coşkunuzu hissettikçe anlıyorum ki, üretimi, emeği ve metal işçisinin örgütlü gücünü temsil eden Türk Metal’in, başaramayacağı, üstesinden gelemeyeceği hiçbir şey, ama hiçbir şey yoktur. O nedenle Türk Metal büyüktür. O nedenle Türk Metal güçlüdür. O nedenle Türk Metal’in şanlı tarihi zaferlerle, kazanımlarla, başarılarla doludur. Ben, çok genç yaşlarımda bir nefer olarak katıldığım, birçok görevler üstlendiğim, bugün de genel başkanı olduğum Türk Metal ile gurur duyuyorum. Sizlerle gurur duyuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki birlikteyiz.

Değerli arkadaşlarım, Türk Metal ailesi olarak yeniden, yeni bir mücadelenin başlangıcındayız. Yine kenetlendik. Başarılı olmak için, emeğimizin, alın terimizin hakkını almak için, yine kazanmak için yola çıktık. Hepinizin bildiği gibi bu yolculuğun önemli bir aşamasını 4 Eylül 2025 günü Ankara Şubeleri Genişletilmiş Temsilciler Meclisi’nde, toplu sözleşme döneminin ilk sayfalarını açarak yaptık. İşveren sendikası MESS ile imzalayacağımız 2025-2027 dönemi Grup Toplu İş Sözleşmemizin startını orada verdik. Belki üyelerimizin ve kamuoyunun karşısına ilk kez o gün çıktık ama hazırlık süreci çok daha önceden başlamıştı. Üç ay öncesinden başlayarak, şeffaf ve tamamen bilimsel yöntemlere dayalı olarak gece gündüz demedik, çok çalıştık, en ince ayrıntıları hesapladık ve bir taslak oluşturduk.

Bakın değerli arkadaşlarım, her fırsatta söylüyorum. Türk Metal’in taslak çalışması Türkiye’de, belki de dünyada eşi benzeri görülmeyen bir sendikal demokrasinin ürünüdür. Sözleşmeye muhatap herkesin ama herkesin görüşünü dile getirdiği sürecin her aşamasına katıldığı gerçek bir demokratik süreçtir. Nasıl mı? Bakın anlatayım. İlk önce, Haziran ayında örgütlü olduğumuz tüm bölgelerden gelen, MESS’e bağlı işyerlerimizden temsilcilerimizle Ankara’da buluştuk. Genişletilmiş Temsilciler Meclisimizi topladık. Ardından Başkanlar Kurulumuzu gerçekleştirdik. İki gün süren bu çalışmalar sayesinde hem şube başkanlarımızın hem de temsilcilerimizin çok kıymetli görüşlerinden yararlandık. Yol haritamızı belirledik, düğmeye bastık. Ardından, 1- 8 Temmuz tarihleri arasında Genel Başkan Yardımcılarımız sorumlu oldukları bölgelere gittiler. Her şubemizde ayrı ayrı temsilciler meclisi toplantıları yaptılar. Hazırlayacağımız taslakla ilgili tüm temsilcilerimiz görüşlerini açık yüreklilikle dile getirdi. Bu sefer biz konuşmadık, onlar konuştu. Herkes dilediğini söyledi. Sonra 9-11 Temmuz tarihleri arasında MESS’e bağlı 196 işyerinde çalışan 140.722 üyemizin tamamına Sendikamızın araştırma merkezinin hazırladığı bir anket uygulaması yaptık. Ankete katılım çok yüksek oldu. Herkes dilediğince anketleri doldurdu. Bununla da yetinmedik. Çalışmalarımızın sağlamasını yapmak için konusunda uzman bağımsız bir araştırma şirketinden destek alarak yeni bir anket uygulaması yaptık. Bu araştırma şirketi, kendi yöntemleriyle belirlediği üyelerimize yine kendi yöntemleriyle belirlediği sorular sordu. 10 bin üyemizin katılımıyla birlikte 14-18 Temmuz tarihleri arasında da bu çalışmayı sonuçlandırdık. Anket uygulamamızın sonrasında işyerlerimizin yıllık izin programlarını takip ettik. İzin dönüşleriyle birlikte en güncel ve somut düşünceleri tekrar almak üzere, bu kez şube başkanlarımızın başkanlığında her şubemiz ayrı ayrı temsilciler kurulunu topladı. İşyeri sendika temsilcilerimizin en son düşünce ve taleplerini aldılar. 13-22 Ağustos tarihleri arasındaki bu toplantıların ardından 25 Ağustos Pazartesi günü Başkanlar Kurulumuzu Ankara’da topladık. Tüm şube başkanlarımız tek tek söz aldı, düşüncelerini söyledi. Sonra da anket ve araştırma sonuçlarını onlarla birlikte değerlendirdik.

Bakın değerli arkadaşlarım, isterseniz araştırın, soruşturun… Ancak şundan emin olun. İddiayla söylüyorum. Bu anlattığım süreçleri bu şekilde işleten bu kadar hassas çalışan bir sendika bırakın ülkemizi, dünyada yoktur. Onun için bu sürece sendikal demokrasinin benzersiz bir örneği diyorum. Onun için “İyi ki sendikam var.” diyorum. Onun için Türk Metal diyorum.

Değerli kardeşlerim, hepiniz taslağımızın ayrıntılarını biliyorsunuz. Vardiya gazetemizi sizlere dağıttık. Orada da gördünüz, o nedenle ayrıntılara girmeyeceğim. Sonuç olarak biz, 2025-2027 yılları arasında iki yıllık olacak şekilde teklif ettiğimiz Türk Metal-MESS Gurup Toplu İş Sözleşmesi taslağımızda ilk altı ay için ortalama yüzde 38,97 oranında zam talep ediyoruz. Sözleşme taslağımızı 15 Eylül 2025 günü Genel Sekreterimiz götürüp MESS’e teslim etti. Bu hafta başında, yani 13 Ekim 2025 günü de MESS ile ilk oturumumuzu gerçekleştirdik. 60 günlük yasal süre de böylece başlamış oldu. Şunu herkes bilsin o masadaki heyet buzdağının görünen kısmıdır. Bizler o masada 140.722 metal emekçisinin desteğiyle bize verdiği güçle masadaki son delikli kuruşa kadar almaya yemin ederek oturacağız. Bundan hiç şüpheniz olmasın.

Değerli arkadaşlarım, biliyorsunuz, bizim birçok özelliğimiz var. Türk Metal’i Türk Metal yapan, bu ülkenin en büyüğü, en güçlüsü yapan, “ilklerin sendikası” yapan özelliklerimiz var. Bizim en önemli özelliklerimizden biri de sorumluluk sahibi bir sendika olmamızdır. Bizim alın terimizin karşılığını almaktan, soframıza bir dilim ekmek daha koymaktan, çocuklarımız için, ailemiz için daha iyi bir gelecek hayal etmekten başka hiçbir amacımız yok. Bizim ülkemizin büyümesinden, ihracatımıza yaptığımız katkıdan, üretim şampiyonu olmaktan ancak tüm bunların sonucunda da hakça payımızı almaktan başka hiçbir beklentimiz yok. Ve en nihayetinde bizim daha güçlü bir ekonomi, daha büyük bir Türkiye için, çarkları çevirmekten, bacaları tüttürmekten, üretmeye devam etmekten başka hiçbir amacımız yok.

O nedenle biz, bu sözleşme sürecinde de üzerimize düşeni yaptık. Dünyada olup bitenleri, bunların ülkemizdeki yansımalarını, ekonominin ve sanayinin gerçeklerini, işyerlerimizin durumunu, hepsini ama hepsini bir sarraf titizliğiyle tarttık, ölçtük, biçtik. Ama asıl olarak da kendi durumumuzu göz önüne aldık. Çarşıyı, pazarı, çocuğumuza veremediğimiz harçlığı, kiramızı, okul masrafımızı, her şeyi ama her şeyi dikkate aldık. Ve bütün bunların sonunda, aylar süren titiz çalışmalar sonucunda her türlü olasılığı göz önünde bulunduran, ayakları yere basan taslağımızı hazırladık.

Yani değerli dostlarım, biz yapacağımızı yaptık. Söyleyeceğimizi söyledik. Şimdi sıra işverenlerimizde… Şimdi sıra MESS’te… Şimdi sıra ekonominin bütün durağanlığına rağmen Türk Metal üyesinin gücüyle üretenlerde, kazananlarda, şampiyon olanlarda… Şimdi sıra ülkemiz ekonomisini ayakta tutmak için sanayi üretimine destek olmak için gece gündüz çalışan, üreten metal emekçisinin hakkını vermekte. Biz üzerimize düşeni yaptık. Şimdi sıra sizde, şimdi sıra ihracat rekorları kırdıran, işletmeleri şampiyon yapan, karlarınıza kar katan metal emekçilerinin alın terinin karşılığını ödemekte. Şimdi bu karşılığı alma zamanı, şimdi hakkımızı almanın zamanı…

Değerli arkadaşlarım, bu taslak benim değil bir ortak aklın herkesin görüşünü özgürce dile getirdiği bir sürecin ürünüdür. Ortaya çıkan bu taslak artık sizlere MESS’e bağlı işyerlerinde çalışan 140.722 Türk Metal üyesine emanettir. Bu yolda en büyük desteğimiz, gücümüz her zaman olduğu gibi sizlersiniz. Bu süreç kolay mı? Değil. İşyerlerindeki duruşlar, ihracattaki daralma, otomobil ve beyaz eşya satışlarındaki azalma derken işimiz her geçen gün zorlaşıyor. O nedenle işimiz kolay değil. Ancak her zaman söylediğim gibi kolayı herkes yapar. Önemli olan zoru başarmaktır. Türk Metal hep zoru başaran olmuştur. En zor dönemlerde ayakta kalmıştır. Bu kez de zoru başarmak için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Arkamızda sizin gücünüz, direnciniz hiç bitmeyen desteğiniz, oldukça yine kazanacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Değerli arkadaşlarım, şunu hiçbir zaman unutmayın. Önemli olan istemek değildir. Önemli olan alabileceğimizin en iyisini alabilmektir. Türk Metal Sendikası’nın yiğit üyeleri olarak daha sıkı kenetleneceğiz. Saflarımızı daha da sıklaştırarak her dönem olduğu gibi, bu dönemde de en iyiyi, en güzeli kazanmak için mücadele edeceğiz. Toplu sözleşme sürecinde her görüşmenin sonucu ve geldiğimiz nokta gerek işyerlerimizde şube başkanı ve temsilcilerimiz tarafından, gerekse sosyal medya üzerinden anlık olarak sizlere iletilecektir. Sizlerden güçlü desteğiniz yanında özellikle bu konuda gözünüzün, kulağınızın, sadece ve sadece bizlerde olmasını istiyorum. Tahriklere, provokasyonlara kapılmadan size hayal satmaya çalışanlara inanmadan aklıselim ile bu süreci geçireceğiz. Sonunda da, her zaman olduğu gibi üyelerimizi tatmin edecek bir sözleşmeyi hep birlikte imzalayacağız.

Değerli dostlarım, biz göreve geldiğimiz günden bu yana var gücümüzle çalışıyoruz. Bir dakika bile durmadan soluklanmadan, üyelerimize insan onuruna yakışır bir yaşam sağlamak için onların çoluk çocuğunun güvencesi olabilmek için her bir üyemizin, “İyi ki sendikam var.” diyebilmesi için gecemizi gündüze katıyoruz. Evet, Türkiye’nin en büyük ve örgütlü sendikasıyız. Ama bu bize yetiyor mu? Asla. Çünkü biz önce metal emekçisi için onların iş güvencesi, geleceği ve aileleri için en sonunda da Türkiye işçi sınıfı için bu yola çıktık. Yolumuz uzun, işimiz zor. Benim her konuşmamda altını ısrarla çizdiğim bir şey var. Biz, örgütlenmek zorundayız. Peki neden? Bunun nedeni yalnızca üye sayımızı artırmak olabilir mi? Biz sadece sendikamız büyüsün diye mi örgütleniyoruz? Sadece rakamlar, istatistikler için mi bu kadar mücadele veriyoruz?

Hayır, biz örgütlenmeyi emekçilerin insanca yaşayabilmesi için istiyoruz. Çünkü bu ülkede hala asgari ücrete mahkum edilen binlerce metal işçisi var. Sosyal haklardan yoksun, güvencesiz, esnek çalıştırılan on binlerce insan var. İşte bu adaletsizliğe karşı biz varız. Bu tabloyu değiştirmek için biz varız. Türkiye’nin en büyük sendikası olarak bize düşen en önemli sorumluluk budur. Ve şükür ki karşımıza çıkan her zorluğa, önümüze konan türlü engellemelere rağmen, işçiyi görmezden gelen, emeği değersizleştiren, sendikal hakları yok sayan tüm anlayışlara rağmen bugüne kadar bu mücadeleyi başarıyla sürdürdük. Dimdik ayakta durduk. Örgütlendik, örgütlendikçe güçlendik. Birlikte omuz omuza tüm engelleri aştık. Sizden aldığımız güçle birçok işyerine sendikamızın bayrağını diktik. Nice toplu sözleşmeye imza attık. Nice kardeşimize umut olduk, sahip çıktık. Kötü niyetli işverenlerin baskılarına uzun yargı süreçlerine rağmen biz hiç boyun eğmedik. Susmadık, vazgeçmedik. Bu topraklarda işçinin sesi var dedik. Bu topraklarda alın terinin örgütlü gücü var dedik. Bu ülkede Türk Metal var dedik. Biz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da nerede bir hak arayışı varsa orada olacağız. Bizi çağıran Türk Metal diyen tek bir metal emekçisi dahi olsa onun yanına gideceğiz. Onu yalnız bırakmayacağız. Türk Metalli olmanın ayrıcalığını ona yaşatacağız. Mademki biz en büyüğüz, bu büyüklüğün getirdiği sorumlulukla hareket edeceğiz. Daha çok çalışacağız, daha çok mücadele edeceğiz. Metal emekçileri ve onların aileleri için üretmeye, hizmet etmeye devam edeceğiz.

Ülkemizin en büyük sendikası Türk Metal’in, örgütlü olduğu 416 işyerinde sözleşme masalarında, alanlarda, ülkemizin dört bir yanında alın teri döken üyelerinden başka tutacak dalı yoktur. Yan yana durduğumuz birlikteliğimizi bozmadığımız sürece evvelallah her işi başarırız. Her zorluğun üstesinden geliriz. Yani siz varsanız. Bizim hiçbir mücadeleyi kaybetme ihtimalimiz yok. Biz, sadece aynı sendikada değil. Aynı kaderde, aynı mücadelede, aynı yolda buluşan Türk Metalcilerin çelikten ağlarla ördüğü bu sağlam birliğe, beraberliğe, bu dostluğa güveniyoruz. Yeter ki sizler yanımızda olun. Yeter ki sizler dayanışma gücünüzü esirgemeyin. Yeter ki sizler bize inanın ve güvenin. Çünkü ben size bütün kalbimle inanıyorum, güveniyorum.

Değerli arkadaşlarım, biz Sendikamızın yeni dönem çalışmalarında iki konuya çok önem veriyoruz. Bunlardan birincisi kadın üyelerimize yönelik çalışmalardır. Erkek yoğun bir işkolu olmasına rağmen Sendikamızda kadın üyelerimiz her geçen gün artıyor. Türk Metal’in kadın üyeleri Sendikamızın tüm mücadele süreçlerinde hep en önde yürüyor. O nedenle biz, Türk Metal’in yiğit kadınlarıyla gurur duyuyoruz. Bu yolu onlarla birlikte omuz omuza yürümekten onur duyuyoruz. Sözleşme süreci tamamlandıktan sonra kadın üyelerimize daha çok önem vereceğiz. Kadın kollarımızı aktif hale getirerek, yeni bir model geliştireceğiz. Kadın üyelerimizin eğitimlerini artıracağız. Kadın üyelerimizi sendikal süreçte daha aktif hale getireceğiz. Bir diğer çalışma alanımız genç işçilerimizle ilgilidir. Bu nedenle bildiğiniz gibi son iki yıldır her 19 Mayıs’ta Genç İşçiler Büyük Kurultayı düzenliyoruz. Genç arkadaşlarımızla bir araya geliyoruz. Buna devam edeceğiz. Sendikamız bünyesinde kurduğumuz Türk Metal Akademi’de Temsilcilerimizin eğitimleri tamamlandıktan sonra genç üyelerimize eğitim vereceğiz. Donanımlı, bilgili, yürekli yeni bir Türk Metal nesli yetiştireceğiz. Bu kutsal meşaleyi, gençlerin desteğiyle hep beraber taşıyacağız.

Değerli arkadaşlarım, bildiğiniz gibi biz sizler boş zamanlarınızı daha iyi değerlendirin diye sosyal tesisler kurup, ailenizle güven ve huzur içinde dinlenin diye Türkiye’nin en güzel beldelerinde beş yıldızlı yatırımlar yapıyoruz. Bakın, İstanbul Anadolu Yakası Şubemize bağlı işyerlerimizden çok sayıda üyemiz Sendikamızın sosyal tesislerinden yararlanmış, yararlanmaya da devam edecek. 4 yıl önceki genel kurulunuzdan bu yana 3.316 arkadaşımız, bu yaz ise 516 arkadaşımız bu olanaklardan yararlandı. Biz tüm bu yaptıklarımızla Türkiye’de sendikal hareketin önünü açtık. Türk işçi hareketinin öncüsü olduk. Sizin hakkınız hukukunuz, sizin mutluluğunuz için çaba harcadık, harcıyoruz. Harcamaya da devam edeceğiz. Durmadan, yorulmadan, usanmadan devam edeceğiz. Bunların hepsi ama hepsi size ananızın ak sütü gibi helaldir.

***

Genel Başkanımızın konuşmasının ardından TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı ve Birinci Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, Ford Otomotiv İnsan Kaynakları ve Dönüşüm Lideri Osman Özdemir ve Arçelik Endüstriyel İlişkiler ve İdari İşler Grup Yöneticisi Erkal Tansan,  söz alarak, genel kurul çalışmalarıyla ilgili başarı dileklerini sundu.

***

İstanbul Anadolu Yakası Şubemizin 6. Olağan Genel Kurul çalışmalarına, Faaliyet Raporu’nun Genel Kurul delegelerince oy birliği ile kabul edilmesiyle devam edildi. Bu bölümde, Arçelik işyerinden Ahmet Sarıcan ve Alba Plastik işyerinden Yasemin Pamuk söz alarak genel kurul salonuna hitap etti.

***

Genel Kurula katılan misafirler arasında TÜRK-İŞ İstanbul Bölge Başkan Yard. Halil Faki Erdal, Alba Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özvanlıgil, An-El Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Fırat, Genel Müdürü İnanç Erdoğan, Birinci Otomotiv İnsan, Kültür ve Sürdürülebilir Direktörü Yasemin Genç, Arçelik Endüstriyel İlişkiler Kıdemli Direktörü Yaşar Maral, Ford Yedek Parça Endüstri İlişkiler Lideri Selçuk Borakay, Lojistik Lideri Tolga Mumcu çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi, Sendikamız Türk Metal’in ve TÜRK-İŞ’e bağlı Sendikaların Şube Başkanları ile örgütlü olduğumuz işyerlerinden çok sayıda üyemiz de yer aldı.

***

Tek liste ile girilen genel kurulda, Şube Başkanlığına Serkan Gül, Şube Sekreterliğine Hasan Bahçeci, Şube Mali Sekreterliğine Ebubekir Türk, Şube Teşkilatlandırma Sekreterliğine Aslan Ali Baş ve Şube Eğitim Sekreterliğine Ahmet Ateş seçildi.

Alın terinin karşılığını almak, güvenceli çalışma koşulları ve yüzbinlerin dayanışma gücüne sahip olmak için siz de hemen Büyük Türk Metal Ailesine katılın!

Türk Metal'e Üye Ol
Türk Metal'e Üye Ol