Erdemir işçisinden İsdemir işçisine selam var!
Ağır Ekipman Tamircisi Hasan Yiğit bir grup Erdemir işçisi adına İsdemir işçilerine seslendi: Eğer Erdemir’deki imkanlara sahip olmak istiyorsanız, Türk Metal’e geçin!
İsdemir işçisi kardeşlerimiz,
Hepimiz, ağır koşulların hüküm sürdüğü bir işkolunda, çok zor şartlarda çalışıyoruz. Dünyanın her yerinde demir çelik işkolunda şartlar zordur. Bu iş ağırdır, yorucudur, zordur… Bunu biliyoruz. Ama önemli olan zoru kolay yapmak, emeğimizin karşılığını almak, alınterimizin değerini bulması…
Biz, Ereğli’de kurulu Erdemir Demir Çelik Aş’de çalışan işçileriz. İsdemir ile aynı gruba bağlı bir işyeri… Yani işveren aynı, iş aynı, emek aynı, alınteri aynı… Bir ücretlerimiz, bir de sendikalarımız farklı… Zaten ücret farkı da o sendika farkı yüzünden ortaya çıkıyor.
Biz, Çelik-İş’in Erdemir işçisinin ücretlerini hedef göstermesine çok üzüldük. Çelik-İş Başkanı Ali Cengiz Gül, sürekli bizi gösterip, adeta “İsdemir’de ücretleri yükseltmiyorsanız, o zaman Erdemir’deki ücretleri düşürün” der gibiydi… Sanki yüksek ücret suç, yüksek ücreti alan Türk Metal’i de suçlu gibi göstermeye çalıştı. Bir sendika, o sendikanın Genel Başkanı, üyesine yüksek ücret aldı diye suçlu olabilir mi, böyle bir şey söylenebilir mi?
Sendikamız Türk Metal, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak bizim alın terimizin karşılığını alıyor. Bizim ücretlerimizi enflasyona karşı koruyor. İş güvencemiz oluyor. Yarına biraz daha umutlu ve mutlu bakmamızı sağlıyor. Bunlar suç olabilir mi? Bunlar suç değilse o zaman kim suçlu? Sizi boşu boşuna greve sürükleyenler değil mi? Sonunda ne oldu? Çelik İş gitti, bizim artış oranına imza attı. Ama siz mağdur oldunuz. Siz bizim kardeşlerimizsiniz, sizin mağduriyetiniz bizi üzdü. Hele ücretlerinizden, yani çoluk çocuğumuzun rızkından, kursağımızdaki lokmadan 3 puanın “hatıra” “gönüle” bırakılması bizleri çok üzdü.
Kardeşler,
Artık gerçekleri görmenin zamanı… Eğer bizler, İsdemir işçileri Erdemir işçileri kardeş isek o zaman eğri oturup doğru konuşmak, birbirimize çok acı da olsa sadece gerçekleri söylemek zorundayız.
Çelik İş, sadece İsdemir’de değil. Yetkili olduğu her yerde aynı şeyi yapıyor. İkramiyeleri işverinin keyfine bırakıyor. Kıstalyemi kabul ediyor. Sözleşme tarihinden başlaması gereken sosyal yardımları alamıyor. Almaya başladığında anca yarısını alabiliyor. 10 yıl önce verdiğini, 10 yıl sonra geri aldığında da bunu zafer gibi anlatıyor. İşte böyle bir sendika…
Bunlar sizin yaşadığınız gerçekler… Bir de bizim Türk Metal sayesinde yaşadığımız gerçekler var. Biraz da onları sizlere anlatalım…
Türk Metal sadece bir sendika değildir. Türk Metal, bir aile ocağıdır.
Nerede bir metal işçisi varsa, orada Türk Metal vardır. Türkiye’nin her yerinde örgütlüdür. Türkiye’de sendikalı her dört işçiden biri Türk Metallidir. 30’dan fazla şubesiyle Türkiye’nin en büyük aile ocağıdır. Türk Metal aile ocağıdır, çünkü sadece bizim için değil, bütün ailemiz için vardır.
Örneğin, bu 30’dan fazla şubenin bulunduğu her yerde çocuğumuz her konuda kurs alır. İster matematik ister gitar ya da bağlama. İster İngilizce, ister halkoyunu… Ücretsiz! Ders yılı biter, yaz gelir Metal Çocuk Kulübü etkinliklerine katılır, yurtdışı seyahate gider, eğlenir, görür, öğrenir… Ücretsiz! Çocuklarımızın hepsi bizden daha ileride! Şimdi fabrikalarımızda, iş hayatında Metal Çocuk Kulübü’nden yetişen mühendisler, avukatlar, doktorlar var… Ne güzel… Onlarla gurur duyuyoruz. Onlar da Türk Metal ile gurur duyuyor. Hala her etkinliğine katılıyorlar, destek veriyorlar.
Sadece çocuklar da değil… Eşlerimiz de yararlanır sendikal etkinliklerden. Eşli eğitimler, aile kurultayları… Hem aileler tanışır hem de birlikte öğrenme, öğrenerek eğlenme fırsatı çıkar hepimize… Bu eğitimler, yoğun çalışma döneminde fırsat bulamadığımız tatil imkanı da oluyor bir bakıma… Dinleniyor, öğreniyor, eğleniyoruz.
Bu etkinliklerin hepsi kendi tesislerimizde yapılıyor… Ankara’da, Ereğli’de, Didim’de… Hepsi beş yıldızlı… Daha büyükleri yapılıyor. Yaz ya da kış, bütün tatillerde hepsinin kapısı bizlere ardına kadar açık, hem de neredeyse bedavaya…
Birçok kentte misafirhanemiz var. Zaten şubemiz varsa kalacak yer derdimiz yok, barınma sorunumuz yok, ya bir tesisimiz vardır ya da derdimize çare olacak şube yöneticileri… Allah hepsinden razı olsun…
Bu kadar mı? Değil elbette… Zaten yazacaklarımız buraya sığmaz, devamını bir sonraki haftaya bırakalım.
Ama artık değil bir gün, bir saat bile ertelenemeyecek bir başka meselemiz var.
Kardeşler,
Biz, sizinle dayanışmaya, kavganıza omuz vermeye, gücümüzü birleştirmeye hazırız. Bunda bir an bile tereddüt etmeyiz. Biz, Türk Metal üyesi Ereğli işçileri olarak İsdemir işçilerini kardeşlerimiz olarak görüyoruz. Biz, siz kazanırsanız kazanır, siz kaybederseniz kaybederiz. Çünkü biz kardeşiz.
Biz, sizin mücadelenize, direncinize, sabrınıza, inadınıza güç katmaya hazırız. Siz hazırsanız biz varız. Siz varsanız, biz de yanınızda olacağız. Size söz veriyoruz. Biz yüzbinlerce kardeşimizle elimizi uzatıyoruz, siz de uzatın, tutun elimizi…
Gelin Türk Metal’e, gelin. Gelin Türkiye’nin en güçlü sendikasına… Katılın aramıza, kardeşlerinizin safına…
Birlikte gücümüze güç katalım, yenilmez olalım.
Biz başardık, siz de başarın!
